porno izle

Porno ne demek: 2011

22 Eylül 2011 Perşembe

Erkeğinizi Siz Soyun.


Sevişmeye başlarken kadınların erkeğini kendi eliyle soymasının yatakta yaşanacak mutluluğun anahtarlarından biri olduğu ortaya çıkarıldı. Erkeklerin çoğunun kıyafetlerinden kurtulmak için çok fazla ikna edilmesine ihtiyaç olmasa da seks sırasında partnerini yavaş yavaş ve şehvetli bir şekilde soymak kadınlara yatak odasında büyük bir ödül olarak geri dönebilir.

Buna göre baştan çıkarmayı hızlandırmak istiyorsanız ilk yapılması gereken erkeği havaya sokmak olmalı. Bunun en etkili yolu ise daha önce özenle bir Atmosfer hazırlamak ve erkeğinize çeşitli yollardan kur yapmak olacaktır. Artık kadınların yatakta pasif olduğu günlerin sona erdiğini kabul edelim. Buna göre de kadının kontrolü zaman zaman ele alıp erkeğin giysilerini yavaş yavaş ve seksi bir yol kullanarak çıkartması idealdir.

Erkeğini soymanın kadınlar için birçok faydası var. Kadınlar bu yolla erkeğe yataktaki rüşdünü ispat edip onu kendi ihtiyaçlarına yönlendirebilir. Ayrıca bu yolla çiftlerin kendi kendilerine soyunarak başlattığı Mekanik sevişmeler de engellenmiş olur.Uzmanlar da eşlerin birbirini soymasının seks öncesi dokunuşları artırarak vücutlar arasındaki elektrik alış – verişini başlatacağını belirtiyor. Bu yaklaşmalar sonucunda çiftlerin daha fazla uyarılacaklarını ifade eden uzmanlar böylece kadınları “orgazm olmama” sorunun da önlenebileceğinin altını çizmekten kaçınmıyorlar. Uzmanlar arzu ve ihtiyaçları konuşmanın hala bir tabu olduğu ülkemizde erkekler kadar cinsellikten haz almaya hakkı olan kadınların da bu tür yollarla cesaret kazanabileceğini söylüyor.

Hamilelikte Cinsel İlişki

İstemelerine rağmen hamilelik elde edemeyen çiftlerden bazılarında altta yatan problem uygun zamanda ve yeterli sıklıkta ilişkinin olmaması ya da uygulanan yanlış yöntemler gibi çok sıradan nedenler olabilir.Kadınların herhangi bir Ayda gebe kalma olasılıkları %20-25 arasındadır. Çiftler bilgi eksikliği sebebi ile yaptıkları bazı davranışlar yoluyla bu olasılığı azaltabilirler. Kısır olduklarını düşünen bazı çiftlerde alınacak basit önlemler ve uygulanacak çok kolay yöntemler ile hiçbir tedaviye gerek kalmadan hamilelik elde edilebilir.

Uygun zaman

Gebelik isteyen çiftler için cevaplandırılması gereken ilk soru en uygun zamanın ne olduğudur. Düzenli adet gören kadınlarda yumurtlama genelde adet siklusunun 14. gününe denk gelir. (adet kanamasının başladığı günden itibaren 14. gün). Ancak yumurtlama tarihinde sapmalar olabileceği ve sperm ile yumurta hücresinin kadın vücudu içerisinde yaşama potansiyeli göz önüne alındığında 9 ile 15. günler arasında gün aşırı cinsel ilişki olması gebelik olasılığını yükseltir.
İlişkinin her gün önerilmemesinin sebebi erkeğin sperm kalitesini düşürmemektir. Her ilişkiden önce erkeğin en az 48 Saat süreyle boşalmaması özellikle sperm sayısı düşük ya da sınırda olan erkekler için yararlıdır. Alınabilecek başka bir önlem de ilişkinin sabah olmasıdır. Boşalmanın olmadığı geceyi takip eden ertesi sabah erkeğin sperm düzeyleri en üst seviyededir. Ancak bu ilişkiler yaşanırken “bugün mutlaka ilişkide bulunmamız gerekir” şeklinde stres yaratmak gebelik açısından olumsuz bir etki gösterir. Bu stresi gidermek için olayı kendi haline bırakmak veya egzersiz yürüyüş gibi stres giderici faaliyetlerde bulunmak gereklidir. Unutulmamalıdır ki üreme sistemini yöneten bütün Hormonlar hem fiziksel hem de ruhsal strese karşı hassasdır.

Uygun Şekil

Gebelik için uygun dönem saptandıktan sonra ikinci aşama cinsel birleşmenin şeklidir. Pek çok pozisyon gebelik için uygun ortam yaratmamaktadır.Normal bir ilişki sonrası gebelik oluşabilmesi için spermlerin vajinaya uygun şekilde bırakılması ve vajinanın spermlerin rahim içine doğru ilerleyebilmesi için uygun pozisyonda durulması gerekir. Bu şartları sağlayan pozisyonlar erkeğin üstte olduğu kadın ve erkeğin yana doğru dönük olduğu pozisyonlar ile kadının diz-dirsek pozisyonunda olduğu şekillerdir. Erkeğin üstte olduğu durumlarda kadının kalçaları Altına bir yastık yerleştirerek pelvisini yükseltmesi spermlerin doğru yönde ilerlemelerine yardımcı olur. Diz-dirsek pozisyonu ise özellikle sperm sayısı düşük olan durumlarda ek fayda sağlar. Oturur pozisyonda kadının üstte olduğu veya ayakta olan cinsel ilişkiler gebelik elde etmek için uygun değildir.
İnsanlarda cinsel ilişkinin amacı büyük ölçüde haz almak olmasına rağmen biyolojik açıdan primer amacı soyun devamını sağlamak yani gebelik elde etmektir. Bu amaç dışında birleşme doğada sadece insanda ve birkaç türde daha olmaktadır. Hamilelik elde etmek isteyen çiftler bu nedenle ilişki esnasında bazı hareketlerden kaçınmalıdırlar. Bunların başında oral seks gelir. Tükürük içinde bulunan birtakım Enzimler ve bakteriler spermlerin dölleme kabiliyetini azaltır hatta spermlerin ölümüne neden olabilir. benzer şekilde anal seks de sperm aktivitesi üzerinde olumsuz etki yaratabileceğinden bu tür ilişkilerden uzak durulmalıdır. Yine benzer mekanizma ile ilişki esnasında kullanılabilen kayganlaştırıcılar da sakıncalıdır. Özellikle petrol bazlı olan vazelin masaj yağları gibi Maddeler kesinlikle kullanılmamalı mutlaka kayganlaştırıcı kullanılması gerekiyor ise Su bazlı olanlar tercih edilmelidir. Gebelik arzulayan çiftlerin su altında veya içinde ilişkide bulunmaları vajen pH’ı bozulacağından sakıncalıdır. Sıcak su da sperm sayısı ve hareketliliğini bozacağından önerilmez.

İlişki sonrası

Eğer ilişki sonrası kadın hemen ayağa kalkarsa fazla miktarda meni dışarıya kaçacaktır. Spermler rahim ağzına ulaşacak yeterli vakit bulamadıkları için bu durum gebelik elde edilmesi açısından önemlidir. Gebe kalmak isteyen bir kadın ilişkiden hemen sonra ayağa kalkıp idrar yapmaya ya da yıkanmaya gitmemelidir. İdeal olan kalçalarının altına bir yastık koyarak 20-30 Dakika kadar yatmasıdır. Erkek de meni kaçağını azaltmak için birkaç dakika kadar kendini geri çekmemelidir.
Vajina dışarıdan kulanılan herhangi bir maddeye gereksinim duymadan kendi kendini temizleyebilen ve uygun ortamını yaratan bir organdır. Adet kanaması ve ilişki sonrasında bile vajina Sağlıklı kalabilmek için kendi önlemini alır.(Eğer ilişkiden sonra kötü bir koku duyuluyor ise bu enfeksiyonun belirtisi olabilir ve doktor kontrolü gerekir). Sadece gebelik isteyenlerde değil hiçbir kadında vajinal duş önerilmez.İlşiki öncesi yapılan duş vajen pH’ını değiştireceğinden gebelik şansını olumsuz yönde etkiler. Spermin yaşama şansı tehlikeye girer ilişkiden hemen sonra yapılan duş ise spermleri ortamdan kaldıracağı için şansı azaltır. Ayrıca duş bakterileri kadın üreme sistemi içinde yukarılara doğru zorlayarak enfeksiyon ve dolayısı ile infertilite şansını arttırır.

Özet

Hamile kalmayı planladığızda 3 Ay öncesinden korunmayı bırakın
Gebe kalmak için en uygun zamanda gün aşırı ilişkide bulunun
Gebelik için uygun dönemdeki ilk ilişkiden önce ve iki ilişki arasında erkeğin 48 saat boşalmamasının ideal olduğunu unutmayın
Sabah mümkün oldukça erken Saatte ilişkide bulunun
Kayganlaştırıcı kullanmayın
Hiçbir zaman vajinal duş yapmayın
Vajinanın doğal duruşunu sağlayan gebelik için uygun pozisyonları tercih edin
Alternatif seks yöntemlerinden olduğunca uzak durun
Su altında ilişkide bulunmayın

15 Eylül 2011 Perşembe

Sekste başarı için yapılması gerekenler


Yapılan çalışmaların sonucunda seksete başarı için bilgi, deneyim ve rahatlık ön koşullarmış. 1970’li yılların ünlü cinsellik uzmanlarından olan Masters ve Johnson cinsel zevkin hem vücut hem de beyin aracılığıyla alındığını keşfetti. İşte bu uzmanlar Masters ve Johnson ortak bir noktada birleşmişler. Başarılı bir seks için bilgi, deneyim, rahatlık… İşte diğer yapmanız gerekenler…
OYUNLAR
Seks eğlenceli bir oyundur. Yatakta ne kadar oyuncu olursanız ratinginiz o kadar fazla olur.
BAŞLATAN SİZ OLUN
Erkeklerin seks konusunda şikayetçi olduğu yegane konu sevişmeyi başlatan tarafın hep kendileri olmasıdır. O yüzden sevişmeyi başlatmak size artı puan olarak geri dönecektir.
YAŞLANMAYA KARŞI DİRENÇ GÖSTER
İyi bir aşık zamanla vücudunun ve suratının yaşlandığını kabul eder ve hayatında seks ve aşk kavramlarının zaman aşımına uğramaması için kendine her zamankinden daha çok özen gösterir. Yatakta başarılı olduğunu iddia eden bir kadın partnerinin ilgisini sürekli kılmak için kendine bakmayı bilir.
İYİ BİR SEVGİLİ ’HAYIR’ DEMESİNİ BİLİR
İyi bir sevgili her zaman seks yapılmayacağını bilir. İnsanların hormonları strese ve sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Yatakta iyi olduğunu savunan bir kişi partnerine ’hayır’ demek yerine ’haftasonunu bekleyelim heyecanımız artsın’ der ki bu cümle partnerini zevkten deliye döndürebilir.

Cinsel yaşam da krizden etkileniyor

Uzmanların yaptığı araştırmalara göre kişilerin cinsel yaşamı, krizden etkileniyor. Psikolog-Aile ve Evlilik Terapisti İlkim Öz Tan, ekonomik krizin kişilerin cinsel yaşamını olumsuz etkilediğini belirterek, “Böyle depresif durumlarda organizma kendini tehdit altında hissettiği için yeme-içme ve uyku bozukluğu gibi cinsel enerjide de düşüş olabilir” dedi. Tan, çiftlere krizi eve yansıtmamalarını, aile içinde dışarıdaki ortamdan soyutlanmaları gerektiğini söyledi. Tan ayrıca, “Kriz insanların hayata karşı güveninin sarstığı için bu durum gerginlik yapıyor ve doğal olarak da ilişkilere de yansıyor. İnsanların şunu iyi algılaması gerekir, hayatta her zaman sorunlar vardır. Hayat her zaman tozpembe olmayacaktır, olmaz. Bazı sorunlar çok ağır, bazıları hafif atlatılabilir. Ekonomik kriz ağır bir sorun. Sorunlara karşı önlem almalıyız ancak asla korkuya kapılmamalıyız. Çünkü korku öfkeye, öfke tatsızlıklara yol açıyor” dedi. Stres altındayken cinsel yaşamın daha da zorlaştığını belirten uzmanlar sağlıklı cinsel hayat için krizin aile içine sokulmaması gerektiği konusunda birleşti.

Seksten Zevk Almak


Bazı kadınlar cinsel hayatlarından keyif almazlar ve cinsellikten şiddetle kaçarlar. Bu yazımız onlar için yararlı bilgilerle dolu. Öncelikle sekse önyargıyla bakmamalısınız. Seksten zevk alamıyorum deyip işin içinden çıkmayın. Elbette alırsınız. Yapılan araştırmalara göre çoğu çift aktif bir cinsel yaşama sahip. Seksten zevk almanızın yolu kendinizi sevmenizden ve hayalgücünüzden geçiyor. Özellikle 20 ile 40 yaş arasındaki her kadın ve erkek cinselliği yoğun olarak yaşıyor ve bundan zevk alıyor. 40 yaşını geçmişde olsanız cinsel hayatınıza devam edebilirsiniz. Arzulamak ve orgazm tecrübeleri ve en önemlisi fantezilerinizi geliştirebiliyorsanız neden seks olmasın? Uzun yıllardır eşinizle beraberseniz ve erkeklerde görülen boşalma ve ereksiyon problemleri, kadınlarda görülen kuruluk problemi dolayısıyla cinsel yaşamızın rutinleşmiş olabilir. Ama bunlar çözülemeyecek problemler değil. Bu rutinliği ve aranızdaki soğukluğu birbirinize yaklaşarak, tekrar birbirinizin özel noktalarını keşfederek, fantezilerinizi geliştirerek ortadan kaldırabilirsiniz.
Seksten zevk alabilmenizin en önemli kuralı ve unutulmaması gerekeni; seksten aldığınız zevkin vücudunuzun görüntüsüyle alakası olmadığı gerçeğidir. Çiftler birbirleriyle cinselliği samimi bir şekilde konuşabiliyor, isteklerini ve çekincelerini dile getirebiliyorlarsa ve birbirlerine karşı heyecan duyuyorlarsa elbette zevk alırlar.
Cinselliği yaşarken eğlenmekte kimi zaman çok önemli. Kendiniz eğlendiğiniz gibi partnerinizide saygı çerçevesinde eğlendirebiliyor ve onun zevk almasını sağlııyorsanız, cinsel hayatınız oldukça yolunda demektir.
Her çift cinselliği aynı aralıklarla yaşayacak diye bir şart yok. Ama evli çiftlerde periyodik seks çiftleri birbirine yakın tuttuğu gerekçesiyle öneriliyor. Fakat yine de bu konu tamamen çiftlerin tercihine bağlı.
Evlendiniz ve çocuğunuz oldu. Bu seks hayatınız bitti anlamına gelmiyor. Çocuğunuzun olması cinsel hayatı etkileyecek önemli bir factor değildir. Eğer eşinizle konuşarak, anlaşarak cinsel yaşamınız için zamanlar seçebilirseniz, ve birbirinize odaklanırsanız, seksi eskiden olduğu gibi oldukça zevkli yaşarsınız.
Sertleşme problemi her erkekte ama özellikle 40 yaşın üstündeki erkeklerde oldukça sık rastlanabilen bir sorundur. Sertleşmenin psikolojik nedenleri de vardır elbet fakat çoğu zaman bunun nedeni fizikseldir.
Eşinizle seks sırasında konuşmaktan korkmayın. Farklı davranmaktan da çekinmeyin. Kendinizi yetersiz olarak görmeyin. Bunlar seksten zevk alamamanıza yol açar. Kendinizi belli kalıplara sokmadan dilediğinizce yaşayın. Hissettiklerinizi eşinize anlatın ve kendinizi ona ifade edin. Fanteziler geliştirin ve onları yaşamaya çalışın.

Cinsel İlişki Çeşitleri ve Riskleri


Vücudumuzun hemen hemen her bölgesinde çeşitli bakteriler yaşarlar. Bu bakterilerin çoğu genellikle zararsızdır ve bazı metabolizmik faaliyetlere katkıda bulunurlar. Kimi bakteriler ise ortam koşulları değiştiği zaman enfeksiyon yaratabilirler. Vücudumuzun farklı bölgelerinde yaşayan bakterilerin özellikleride farklıdır. İnsanlarla yakın temasa geçtiğimiz zaman aramızda tam anlamıyla bir bakteri değiş tokuşu yaşanır. Bu değiş tokuş birlikte yaşadığımız insanlarla, ailemizle veya eşimizle gerçekleştiği zaman enfeksiyon riski oluşmaz. Çünkü zaten bakteri floramız neredeyse aynı özelliklere sahiptir. Fakat dış çevreden bir yabancıyla meydana gelen bir yakınlaşma hem bizde hemde yakın olduğumuz insanlarda enfeksiyon riski yaratabilir.
Her cinsel ilişkinin kendi riskleri vardır. Kadında erkekte bu risklerden etkilenir ve enfeksiyon kapabilirler. Kadınlar erkeklere oranla enfeksiyon kapmaya daha meyillidirler. Bunun nedeni kadınların mesane girişinin vajinaya oldukça yakın konumda bulunmasıdır.
Şimdi cinsel ilişki şekillerini inceleyelim ve bunların risklerini belirtelim.
Yakın bir öpüşme ile bireylerin ağızlarındaki bakteri floraları değişir. Eğer karşı tarafın ağız florasında diğer bireyi enfekte edebilecek bir madde varsa sorunlar oluşabilir.
Enfeksiyon yaratabilesi en fazla olan cinsel ilişki tipi oral sekstir. Oral sekste bir bireyin ağzı ile diğer bireyin genital bölgesi karşı karşıya gelir. Vücudumuzun farklı bölümünde yaşayan bakteriler birbirinden oldukça farklıdır. Bu farklı bakterilerin temasıda beraberinde enfeksiyonları getirir. Oral seksin tercih edilmesi ağzın ve de cinsel oranların en erojen ve hassas bölgeler olması ve bu çeşit seksin partnerle büyük zevk vermesi. Oral seksin en büyük avantajı eğer partneriniz bakireyse bunun korunmuş olması ve hamilelik riskinin olmaması. Erkeğin spermlerini yutan bir kadının kesinlikle gebelik riski ve ya enfeksiyon riski de yoktur. Erkeğine oral seks yapan bir kadının dikkat etmesi gereken şey dişlerinin oenise zarar vermemesidir. Kadınlar da oral seksten son derece zevk alırlar. Klitoristen çok sayıda sinir ucu geçtiği için bu nokta yalamaya veya emmeye oldukça hassas ve zevk almaya uygun bölgedir. Erkeğin kadına oral seks yaparken dikkat etmesi gereken nokta yine dişler ve vajinaya hava üflememektir. Bu kadının canını yakabilir. Kadın adet dönemindeykende oral seks yapılanilir. Bunun bir zararı yoktur. Tabi ki erkek bu durumdan rahatsız olmuyorsa. Kişilerin oral seksle deneyip bulduğu bir çok farklı pozisyon vardır. Bunlardan birisi de 69 denilen bireylerden birini 6 olarak kabul edersek diğer bireyin başının aşağı kısımda olduğu pozisyondur.
Diğer bir cinsel ilişki çeşidi olan anal sekste de yine bir takım enfeksiyon riskleri vardır. Aynı bölgelere ait olan bakteri floralarının karşılaşmasına rağmen, anal seksten sonra vajinal ilişkiye geçilirse bu özellikle kadında ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Anal seks oldukça zor bir cinsel ilişki tipidir. Yanınızda bol miktarda kayganlaştırıcı ve beraberinizde sabır gerektiren bir cinsel ilişki tipidir. Bu cinsel ilişki tipinden zevk alınmadığı söylenir. Fakat doğru şekilde yapılan bir anal seks iki tarafada oldukça zevk verir. Anal sekste unutulmaması gereken nokta prezervatif kullanma zorunluluğudur. Tabi eğer partnerize enfeksiyon bulaştırmak istemiyorsanız. Ayrıca anal seks her nekadar gebeliğe yol açmaz olarak bilinsede her yıl anal seks yapan çiftlerin %8’i bebek sahibi oluyorlar.

Tantra ile mükemmel seks


Tantra bir Doğu Asya seks felsefesi. Tantra yöntemi erkek ve kadının beraberce bilerek, rastlantıyla değil, orgazma ulaşmasını sağlar. Bütün bu çoğu seks yöntemlerinin Asya kökenli olması Asyalı insanların utanmadan, sıkılmadan, suçlu hissetmeden cinselliği yaşamaları ve cinselliğin faydalarını öğrenmelerinden kaynaklanıyor. Cinsellikle kazanılan enerji Asyalılar için oldukça değerli olup, bu enerjiye ulaşmanın çok çeşitli yollarını bulmuşlardır.
Tantra Hindistan`da ortaya çıkan bir seks felsefesidir, cinselliği kutsal görür. Son yıllarda Tantra özellikle batı ülkelerinde cinsel ilişkiden alınan hazzı arttırmak için kullanılmaya başlandı. Orgazm olamayanların imdadına yetişen bir yöntem Tantra.
Tantra yukardada dediğimiz gibi utanma duygusu, ayıp duygusu ve suçluluk duygusu barındırmaz. İnsanın içinden geleni yapmasını, cinsel içgüdülerini açığa vurmasını amaç edinmiştir. Tantra`nın öğrettiği yeni cinsel tekniklerle cinsel ilişkinize renk katabilir, orgazm olamama, erken boşalma gibi sorunlarınız var ise bu sorunlardan kurtulabilirsiniz. Tantra partnerler arasındaki cinsel birleşmeyi uzatır ve partnerlere peşpeşe boşalmadan orgazm olabilmelerini öğretir. Tantra`nın bu muhteşem sonuçlarına onu benimseyerek, anlayarak ve içinizde onu yaşayarak ulaşabilirsiniz.
Tantra için enerji tektir ama üç şekilde görülür. Statik atalet, zihinsel enerji ve bu güçlerin uyum içindeki birleşmiş hali. Tantra gücünü bütün bu enerjilerden alıyor. Bütün bu enerjiyi sindirerek orgazmı kontrol etmeyi öğreneceksiniz. Orgazmı kontrol etmek o sırada çalışan kaslarınızı bilmekle alakalı. Orgazmdan önceki o son şuurunuzun açık olduğu anda kendinizi kontrol etmeye çalışın. Yavaş nefes almaya çalışın ve karın kaslarınızı gevşetmeye çalışın. Orgazmı geciktrmeyi öğrenmeyi partnerinizle beraber olmanız çok kolaylaştıracaktır. O sizi kontrol edebilecek, tam o anda pozisyonunuzu değiştirerek sizi rahatlatacaktır. Bunu partnerinizle birlikte yapmaya başladığınız zaman, seks hayatınız mükemmel bir denge ve uum içerisinde olacak. Beraber orgazm olduğunuz zaman geciktirdiğiniz o orgazmlarında zevkini alacak ve çok daha fazla tatmin olacaksınız.
Bu en yüksek noktaya ulaşmak için sizinde, partnerinizinde zamana ihtiyacı olacaktır. Sabırlı olmanız ve birbirinizi cesaretlendirmeniz oldukça önemlidir. Tantrada hayal kırıklığı yaşanamaz. Bu yüzden eğer partneriniz orgazmını kontrol edemezse ona sinirlenmeyin ve siz de kendinizi bırakın. Zamanla öğrenecek ve alışacaksınız.

Seks performansınızı arttırmanın yolları


Birlikte olduğunuz erkek arkadaşınız ya da eşinizin hassas noktaları hakkında bilmediğiniz birşeyler olabilir. Erkek vücudunun bu gizemli noktalarını öğrendikten sonra seks hayatınız çok daha güzel olacak. Sevgilinizle çok daha fazla şey paylaşıp birbirinizi oldukça mutlu edeceksiniz. İşte erkek vücudunun gizemli noktaları:
1- Bir erkeğin en çok seks yapmak istediği zaman sabah uyandığı zamandır. Gün içinde milyarlarca kez düşündüğü de tartışmasız. Ne olursa olsun kıyafetlerinizi değiştirirken, mutfağı toparlarken ya da Tomb Rider’da Angelina Jolie’yi izlerken sizi nasıl hayal ettiğini tahmin bile edemezsiniz. Ancak REM uykusundan yeni uyandığı ve testesteron seviyesi en yüksek düzeyde olduğu için en çok seks yapmak isteği an sabahlarıdır.
Ufak bir öneri: Saatinizin alarmını birkaç dakika erkene kurun ve uyandığında onu tahrik edin. Sonucu tahmin edebilirsiniz.
2- Kıvrımlarınıza baştan çıkaran bir parfüm sürün ve tutkularını ateşleyin. Araştırmalar bal kabağı ve lavanta kokularından oluşan karışımın erkeklerin isteğini yüzde 40 daha artırdığını gösteriyor.
Ufak bir öneri: Bal kabağı kokulu bir mum yakın ve lavantalı losyonu vücudunuza sürmesini isteyin. İlk önce neden böyle yaptığınız merak etse de sonunda anlayacak.
3- Erkekler göğüslerinden de tahrik olur. Sadece kadınların göğüslerinin seksi olduğunu düşünenler yanılıyor erkekler de anatomileri gereği cinselliğe duyarlı göğüslerinden tahrik olur.
Ufak bir öneri: Olaya biraz heyecan katmak için parmaklarınızı onun göğüs çevresinde ve uçlarında gezdirin. Ufak bir dokunmanızda size nasıl tepki verdiğini göreceksiniz. Sonrası size kalmış!
4- Büyük erkeklerin cinsel yönden üstün oldukları söylense de her duyduğunuza inanmayın. Ufak tefek erkekler sandığınızdan daha büyük bölümlere sahip olabilir. Birlikte olduğunuz erkek boyutlarla ilgili sorun yaşıyorsa bunu hatırlatın: Ufak penis ereksiyon sırasında büyük penisten daha geniş çok genişler.
Ufak bir öneri: Ona el masajı yapın. Bu onu günlük sıkıntılardan uzaklaştrıp rahatlamasını sağlayacaktır. Sonrasında performs olarak daha iyi olacağını hayal bile edemesiniz.
5- Seksten sonra uyumadan yapamaz. Onu anlamanızı sağlayalım: Birlikte ateşli bir gece yaşadınız ve siz çok daha fazla aksiyona hazırsınız. Yavaşça ona döndünüz ve gözlerine bakıyorsunuz ve.. bekleyin? Gözleri neden açık değil? Hemen neden uykuya daldı? Uykusunu bölüp onu suçlamadan önce bilmeniz gereken şey bir erkeğin seks sonrası uyku refleksini kontrol edemediğidir. Yani hormonlar ve devamında orgazm onu yormuştur.
Ufak bir öneri: Böyle zamanlarda kısa bir şekilde kestirmesine izin verin ya da uykuya dalmadan önce birlikte ılık bir duş alın.
6- Cinsel yönden hassas bölgelerine dair sırlara sahip.
Onun göğüsleri, dudakları ya da diğer seksi özellikleri hakkında her şeyi biliyorsunuz. Aslında erkeklerin oldukça basit bir anatomisi vardır. Ona yumuşak bir şekilde dokunmanız ve sıcaklığınızı hissettirmeniz yeter. Ancak daha bilinmeyen birçok cinsel yönden hassas bölgesi olduğu tartışmasız. Bunu sadece ona dokunduğunuzda verdği tepkilerden anlayabilirsiniz. Onu hemen harekete geçiren noktayı buluncaya kadar dokunarak keşfetmeye devam edin.
Ufak bir öneri: Gelecek sefere daha çok seksi haz almak istiyorsanız antreman sonrası düştüğünüzde koyduğunuz buzu bedeninizde de deneyebilirsiniz. Emin olun sonrasında ısınmak için iyi bir nedeni olacaktır.

En Sık Rastlanan Cinsel Korku Vajinismus


Vajinismus, vajinal giriş düşüncesi veya girişimi karşısında gösterilen, istem dışı, bedensel ve ruhsal tepkiler olarak tanımlanır. Vajinismusta, vajina çevresindeki kaslar kasılır, kişi kendini geri çeker, partnerini iter, sıkıntı hissi duyar ya da ağlar. Sanılanın aksine, vajinismus doğum yapmakla ortadan kaldırılamaz. Üstelik vajinismus hastalarının sık rastlanan 8 fobisi de hayatı onlara zehir edebilir.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Yusuf Özay Özdemir, bu korkuları şöyle sıralıyor:
* Normal doğum
* Jinekolojik muayene
* Doktor korkusu
* Diş hekimi korkusu
* Evde yalnız kalmak
* Karanlıkta kalmak
* Kapalı yer korkuları
* Çeşitli hayvan korkuları: Özellikle kedi-köpek, böcek, kuş, yılan, fare vb.
Cinsel birleşme olmadan da hamile kalabiliyorlar
Vajinismus ile birlikte seyredebilen bu korkular, kadınların günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini de zedeler. Vajinismus yarattığı psikolojik etkiler nedeniyle, gebelik ve doğum sonrasında da devam eder. Hem uluslararası bilim dünyasında hem de ülkemizde yapılmış araştırmalarda vajinismuslu olguların yüzde 5-10’u tedavi için başvurduğunda, cinsel birleşme gerçekleşmemiş olmasına karşın, hastaların gebe kaldığı ve çoğunlukla da sezaryen ile doğum yaptığı saptanmıştır. Dr. Özay Özdemir, “Olgularımız arasında vajinismuslu olup normal yolla doğum yapmış kişiler dahi var. Bu nedenle vajinismusun mutlaka tedavisi gerekmektedir” diyor.
Vajinismus neden oluyor?
Vajinismus oluşumuna birden çok etkenin neden olduğu artık modern bilimsel literatürde de kabul görür. Psikiyatri Uzmanı Dr. Özay Özdemir, bu nedenleri şöyle sıralıyor:
Kişinin ruhsal yapısına özgü duyarlılık: Hemen çoğu kişide herhangi bir durumdan korku duyma eğilimi bulunmaktadır. Bazı kişilerde de cinsel birleşmeye ilişkin kişiye özgü korku tepkisi öğrenilmiş olabilir.
Kültüre özgü nedenler: Cinsel mitler (yanlış inanışlar, kalıplaşmış ön-yargılar), cinsellik konusunda geleneksel yaklaşımlar (bekarete verilen önem ve değer, erkek ve kadın rollerine yüklenen farklı anlamlar gibi), yetiştirime tarzı, dini inanışların etkisi.
Cinsel bilgilenme ve eğitimdeki yetersizlikler: Cinsellik konusunda korkutucu bilgiler vermek, cinselliği kaçınılması gereken kötü bir durum ve tecrübe olarak anlatmak.
Daha derin psikolojik nedenler: Ruhsal-iç dünyaya ait- çatışmalar, psikoseksüel gelişim dönemlerinde yaşanan aksamalar.
Cinsel travmalar: Gelişim dönemlerinde maruz kalınan taciz veya kötüye kullanım.
Tıp dilinde “himen” olarak adlandırılan kızlık zarının cinsel birleşme için fiziksel engel oluşturmadığını anlatan Dr. Özdemir, “Zar vajinayı bir perde gibi kapatmaz. İlk birleşme ile kızlık zarında oluşan yırtılma değildir. İlk birleşmede, kanama ve acı hissi olursa, bu kızlık zarı kaynaklı değildir. İlk cinsel birleşme herkeste kanamaya neden olmayabilir, her 10 kişiden 4 kişide hiç kanama görülmez. İlk birleşme sonrası kanama olması bekaret göstergesi değildir.” diye konuşuyor.
Kimlerde görülüyor?
Vajinismus her kültürde ve toplumda görülebilir. Ancak bilimsel araştırmalar, doğu ülkelerinde batı ülkelerine oranla daha yaygın görüldüğünü gösteriyor. Eğitim düzeyi yükseldikçe tedavi için başvurma ve yardım arayışında artış gözlenir. Bu durum eğitim düzeyi yüksek kişilerde vajinismusun sık görüldüğü gibi yanlış bir izlenime sebep olur. Dr. Özdemir, tedavi için başvuranların çoğunun geçmişlerinde özgül bir neden (cinsel travma vb) saptanmadığını belirtiyor.
Vajinismuslu kadın çocuk doğurabilir
Vajinismusta cinsel birleşme olamayacağı için normal yolla gebelik gerçekleşmesi de mümkün olmaz. Vajinismuslu bir kadının gebe kalma potansiyeli vajinismusa bağlı olarak bozulmuş değildir, yalnızca mekanik bir engel vardır. Dolayısıyla cinsel birleşme (penisin vajinaya girişi) yoluyla rahim içine ulaştırılamayan sperm hücreleri başka yolla ulaştırılırsa (tıbbi tedavi) gebelik elbette olacaktır. Ancak bu durumun etik olmayan tıbbi bir davranış olacağını vurgulayan Dr. Özdemir, “Doğru ve uygun olan seçenek önce vajinismusun tedavi edilmesi, sonra gerekirse gebelikle ilgili tıbbi işlemlerin yapılmasıdır. Çünkü vajinismus tümüyle tedavi edilebilir.” diyor.
Tedavide neler yapılıyor?
Vajinismusun günümüzde uygulanan ve tüm dünyada standart olarak kabul edilen, ilk seçenek tedavi yöntemi, vajinismusa özgü cinsel terapidir. Cinsel terapi bir psikoterapi yöntemidir. Tedavi diğer psikoterapilere göre nispeten daha kısa süreli ve soruna odaklı olarak yapılıyor. Haftada bir seans yapılır, tedavi süresi ortalama 8-10 seanstan oluşur. Hipnoterapi, botulismus tedavisi, cerrahi tedaviler, kas gevşetici ve uyuşturucu ilaçların kullanımı gibi yöntemler vajinismus tedavisinde denenmiştir. Ancak günümüzde kabul edilen ortak bilimsel görüş vajinismusun klasik cinsel terapi yöntemi kullanılarak tedavisi edilmesidir. Çünkü vajinismus cinsel organ hastalığı değildir. Ruhsal kökenli bir sorundur. Bir fobi (aşırı korku) reaksiyonudur. Dolayısıyla sorunun kalıcı çözümü de ancak ruhsal sorunun (anksiyetenin-aşırı ruhsal gerilimin) giderilmesi ve düzeltilmesiyle mümkün olabilir.

Cinsel isteksizlik sorunu


Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psikolog Gülüm Bacanak, “Depresyon cinsel sorunlara yol açabilirken, cinsel sorunlar da mevcut depresyonu ağırlaştırabilir” dedi. CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psikolog Gülüm Bacanak, toplumda en sık rastlanan ruhsal bozuklukların başında gelen depresyonun kişide ilişkisel, kalıtımsal, çevresel ya da hormonsal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük hali olduğunu ifade ederek, depresyonun tıpkı diğer hastalıklar gibi örneğin kalp ya da mide ülseri gibi tıbbi bir durum olduğunu, kişiden kişiye değişiklikler gösteren bir grup belirti ve bulgulardan oluştuğunu kaydetti. Bacanak, “Depresyon kadınlarda en sık 35-45 yaşları
arasında, erkeklerde ise 45-55 yaşları arasında ortaya çıkar. Depresyon bekar ya da evlilere göre, ayrılmış ve boşanmış kişilerde daha çok görülür. Bekar kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanabilir. Erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmaktadır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizm yüksek oranda görülmektedir. En az 6 ay süre ile işsiz kalan kişilerde de depresyon daha çok görülür” dedi.
Depresyonda negatif bir kısır döngü yaşandığını söyleyen Gülüm Bacanak, “Bu kısır döngü ‘yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar’ bilmecesi gibidir. Depresyon cinsel sorunlara yol açabilirken, cinsel sorunlar da mevcut depresyonu ağırlaştırabilir. Çünkü cinsel sorunlara depresyonun yol açtığını bilmeyen hastalar, genellikle bu sorunların kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşünürler. Bu da mevcut tabloyu ağırlaştırır. Ağırlaşan umutsuzluk ve karamsarlıkta daha önce var olmayan cinsel sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. Hasta cinsel hayatının tamamen sona erdiğini düşünerek depresyonunu daha ağır yaşamaya başlar. Bu durumda ‘yine başarılı olamazsam’ düşüncesiyle başaramama korkusuna (performans anksiyetesi) kapılan hastada, depresyon tedavi edilse bile cinsel işlev bozukluğu kalıcı olabiliyor” diye konuştu.
Psikolog Bacanak, depresyon belirtilerini ise şöyle sıraladı:
“- Kendinizi bir süredir hemen her gün yaklaşık gün boyu süren bir biçimde ağlamaklı, üzgün, kederli, morali bozuk, mutsuz, dertli, çaresiz, sıkıntılı, zavallı, neşesiz, sinirli, çökkün, boşluktaymış gibi v.b. olarak tanımlıyor ve hissediyorsanız,
- Eskiden zevk aldığınız etkinliklerin çoğuna karşı ilginizde azalma varsa veya artık bunlardan eskisi gibi zevk almıyorsanız,
- İştahınızda azalma veya artma varsa ve istemediğiniz halde kilo veriyor veya alıyorsanız,
- Hemen her gün uykusuzluk çekiyorsanız ya da aşırı uyuyorsanız,
- Uykuya dalmakta güçlük çekiyor veya sabahları istemediğiniz halde erken uyanıyor veya gece sık sık uyanıyorsanız,
- Eskiye göre çok daha uzun süre uyumanıza rağmen kendinizi yorgun hissediyorsanız,
- Hemen her gün yakınlarınızın da fark ettiği şekilde konuşmanızda, düşüncelerinizde ve davranışlarınızda bir yavaşlamadan yakınıyorsanız,
- Karar vermekte, etkinliklere başlamakta ve sürdürmekte güçlük çekiyorsanız,
- Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybınız olduğunu hissediyorsanız,
- Cinsel isteğiniz azalmışsa veya sertleşme sorunları yaşıyorsanız,
- Bedeninizde nedeni bulunamayan ağrılar, nefes darlığı, yorgunluk, baş dönmesi, mide ve bağırsaklarda gaz, ishal-kabızlık dönemleri gibi yakınmalarınız varsa,
- Değersizlik, kendini beğenmeme veya küçük görme, kendini kınama, suçlama ya da suçluluk duyguları sizi rahatsız ediyorsa,
- Düşüncelerinizi belli bir konuya yoğunlaştırmakta güçlük çekiyor veya zihninizin karmakarışık olduğunu hissediyorsanız, en basit konuda bile karar vermekte güçlük çekiyorsanız,
- Yineleyen biçimde ‘ölsem de kurtulsam’ diye düşünüyorsanız veya aklınıza intihar düşünceleri takılıyor veya intihar planları yapıyorsanız.”
Bacanak, bunlardan birkaçı varsa depresyonda olma olasılığının çok yüksek olduğunu söyledi.

Sekse oyun karışsın!


Eğer ona gerçekten değer veriyorsanız, rutinden kurtulmak için biraz hayal gücünüzü kullanmalısınız. İşte sizi ilk günkü heyecana götürecek 5 seks oyunu. Hayat şartları, ekonomik krizler, işyerinden yaşanılan stres gibi faktörler içinizdeki ateşi söndürmüş olabilir. Ama kıvılcımları tekrar ateşe dönüştürmek elinizde. Hem de kolay bir yöntemle... Öncelikle partnerinizle bir ya da iki hafta herhangi bir fiziksel temasta bulunmamak için anlaşma yapın. Diğer taraftan birlikte erotik içerikli filmler seyredin, telefonlarınıza kışkırtıcı mesajlar gönderin, bakışlarınızla birbirinizi tahrik edin. Ama gece yattığınızda asla birbirinize dokunmayın. Kısacası uygulayabildiğiniz kadar cinsel rejim uygulayın. Bir ya da iki hafta sonra herşeyin çok farklı olduğunu siz de göreceksiniz.
Hassas
Uzmanlara göre sağlıklı bir cinsel yaşamda ‘hassasiyet’ en önemli faktörlerden biri. Seksologlara göre hassas seksin avantajı, yavaş hareketler ve yumuşak dokunuşlar sayesinde çiftlerin erojen noktalarını bulma olasılığının yüksek olması. Diğer taraftan seks terapistleri hassas seksin cinsiyete göre değiştiğini belirtiyorlar. Çünkü kadınlar duyduklarından, erkekler ise gördüklerinden daha fazla tahrik oluyorlar. Bu sefer ışıkları kapatmasına izin vermeyin ve ona tek kişilik bir striptiz şov hazırlayın. Kıyafetlerinizi ağır ağır çıkarıp onun üzerine fırlatınve hiç aceleniz olmadığını ona hissettirin.
Masum
İnsanların birbirlerini ilk keşfetmeye başladıkları zamanki heyecanları ve birbirlerinin vücutlarını yeni tanımalarını, hissedilen cinsel arzunun en doruk noktaya ulaştığı anlardan biri olarak nitelendiriliyor. Uzmanlar uzun süreli ilişkilerde o ilk günkü heyecanı ve keşfetme güdüsünü canlı tutabilme için çiftlerin kafalarında birlikte paylaştıkları güzel anları canlandırmalarını öneriyorlar. Hafızanızı kurcalayıp bu anları yeniden yaşamak duygusal olarak ona kendinizi daha yakın hissetmenizi sağlarken diğer taraftan fiziksel olarak da onunla birşeyler paylaşma isteğiniz ilk günkü seviyesine dönecektir.
Sınırsız
Uzmanlar sınırsız seksten bahsederken sadece hayal gücünü ön planda tutmuyorlar; burada oyunculuğunuz ve espri yeteneğinizle kendi sınırlarınızı aşmanın da önemli bir yeri var. Değişikliğin getirdiği heyecanın ilişkinize taze kan getireceğini düşünerek hayal gücünüzü çalıştırın. Gece için senaryosu size ait ufak bir seks oyunu planlayın. Sizin farklı tavırlarınızın onda yarattığı heyecanı görünce cesaretiniz iki katına çıkacak.
Ruhani
Seks hayatınızın maneviyatından bahsedilirken fiziksel temaslarla birlikte partnerinizin iç dünyasına da hitap etmeniz uzmanların önerdiği bir diğer nokta. Seks terapistleri gözlerin ruhun aynası olduğunu belirterek ruhani sekste göz temasının önemli bir yer tuttuğunu ve misyoner pozisyonunun bu tip seks için uygun olduğunu söylüyorlar. Onun iç dünyasına girebilmek için öncelikle kendi dünyanızdan sıyrılmanız, yani kafanızı günlük problemlerden arındırmanız gerekiyor. Cinselliği fiziksel temastan öte ruhsal bir yakınlaşma olarak gören ruhani seksi keşfetmek, sizi ilk başlarda biraz yorabilir ama birkaç denemeden sonra kendinizi daha dinç hissedecek ve seksin derinliğini keşfedeceksiniz.

Orgazm nedir? Ne değildir?


Orgazma ulaşmak konusunda bir endişeye sahip misiniz? Orgazm olamadan cinsel ilişki nereye kadar sürdürülebilir? Size rehber olması için orgazm konusunda küçük bir derleme yaptık. Orgazm, cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası olarak tanımlanabilir. Orgazm sırasında nefes alıp verme sıklığı, kalp hızı ve kan basıncı artar. Göz pupilleri büyür, dudaklar koyulaşır, göğüs uçları dikleşir, klitoris ıslanır ve sertleşir. Artan heyecanla beraber deri kızarır ve terleme başlar. Kadında büyük dudaklar, klitoris, vajen ve pelvik organlar penisteki gibi büyür ve genişler.
Nasıl oluşur?
Bazen orgazmdan hemen önce dakikalarca süren bir haz dönemi vardır. Orgazm, vajinada ve/veya rahimde hissedilebilen istemsiz ve zevk veren kasılmalarla aniden ortaya çıkar. Bazı kadınlarda orgazm, kasılmalar hissedilmeden gerçekleşir. İstemsiz kasılmalar ve spazmlar, bacaklar, karın, kollar ve sırt gibi değişik vücut bölgelerinde görülebilir. Orgazm sırasında vajen bezleri vajinayı iyice kayganlaştıran ve sıklıkla erkekteki orgazma benzetilen bir sıvı salgılarlar.
Orgazm ile ilgili kasılmaların spermi vajinadan rahim ağzına doğru yönlendirdiği ve birden fazla art arda orgazm yaşayan kadınlarda, orgazmın olmadığı sekse göre bu yönlendirmenin çok daha fazla olduğu düşünülür.
Kadınlar için her cinsel ilişkide orgazm olmak (“gelmek” veya “boşalmak”) çok da kolay değildir. Daha da kötüsü; eşinize orgazm olduğunuza inandırmak için yalanlar söylemek, taklitler yapmaktır. Aslında kendi kendinizi aldatırsınız. Çoklukla erkekler orgazmı yakalarken kadınlar için yolun sonuna ulaşmak daha zordur. Eskiden bir çok doktor kadınlarda orgazma basitçe ulaşmanın mümkün olmadığına inanırlardı. O dönemlerde kadınlar seks konusunda biraz daha utangaç ve kendilerini ifade etmekte sıkılgandılar. Bir çoğu hiç seksüel tedavi (ilaç, ruhsal tedavi) şansına sahip değildiler. Bunun dışında gebe kalmak için kadınların orgazm olmasına ihtiyaçları yoktu. Genellikle doktorlar geçmiş yıllarda kadın orgazmının önemini tahmin edemediler.
Yeni davranış modelleri
Son zamanlarda hekimler yeni davranış modelleri geliştirdiler. Son 15 yıldır seks konusunda yapılan bir çok ankette kadınların orgazma ulaşamadıkları gerçeği, tatsız bir şekilde ortaya çıkmıştır. Anket sonuçlarından, kadının yaşam koşulları iyi ise orgazma ulaşabildiği ve hatta art arda orgazmlara sahip olabileceğini öğreniyoruz. Ama asıl önemli nokta, eşin seks hakkında bilgili, şefkatli ve anlayışlı olması, kadını rahatlatan ve orgazma ulaşmasında katılımcı ve paylaşımcı davranmasıdır.
Her zaman dediğimiz gibi kadında orgazm için erkeklerden daha fazla eğitim ve gayret gereklidir. Erkeklerde tek gecelik ilişkiler çok sorun olmazken, kadınlar seksüel güven ve derin sevgiyi arama eğilimindedirler. Şüphesiz son günlerde dünyada, erkekler kadar kadınlar da çok eşli, cinsel ilişkiler içerisindedir. Ancak genç kızlar erkeklerden farklı olarak toplumun değer yargılarından dolayı oldukça baskılanmış ve cinsel eğitim ve orgazmı öğrenme açısından daha kötü durumdadırlar. Genç kadınların çoğu orgazma ulaşamamaktan dolayı üzüntü duyarlar, fakat gerçekte erkeklerden farklı olarak, kadınlar orgazma ulaşmayı öğrenmek zorundadırlar. Araştırmalar, genç kadınların cinsel aktiviteye başladıktan sonra orgazma ulaşmayı deneyemediklerini, öğrenmek için uygun ortamı oluşturamadıklarını göstermektedir.
Bir araştırmaya katılan kadınların,
% 47’ sinin mastürbasyon ile
% 32’ sinin seksüel ilişkide
% 20’ sinin ön sevişme sırasında
% 1’inin ise uyku sırasında orgazma ulaştıkları tespit edilmiştir. Aynı çalışmada ilk orgazma ulaşma yaşının 18 olduğu belirtilmektedir.
20’li ve 30’lu yaşlar
Bir çok kadın 20’li ve 30’lu yaşlarda bile orgazma ulaşmakta zorluk yasar. Günümüzde seks terapistlerine göre eğer orgazma ulaşamıyorsanız kendi kendinize pratik yapmanız iyi bir yoldur. Ancak bir çok kadın mastürbasyon konusuna sıcak bakmamakta ve yapmamaları gereken bir eylem olarak görmektedirler.
Aslında mastürbasyon, orgazma ulaşmak için ihtiyaç duyulan ritim ve basıncı tam olarak öğrenmeye yardımcı olur. Özellikle bızırın (klitorisin) nasıl uyarıldığını ortaya çıkarabilmek için, kadının kendi vücudunu, cinsel organlarını incelemesi gereklidir. Yine de kadın, orgazmı öğrenmek için mastürbasyonu kullanıyorsa bunu uygun bir ortamda (Ilık veya sıcak bir ortamda ,tek başına) yapmalıdır. Eğer yatak odanızda, banyonuzda rahatsız edebilecek biri veya bir şeyler olursa, vücudunuzu tanımak, sevmek ve öğrenmek için gerekli bir deneyimi yaşamanız mümkün olmayabilir. Uygun ortamı yaratmadan mastürbasyon yapılmamalıdır. Orgazma ulaşmak için hayal gücünü desteklemek üzere erotik resimler, öyküler veya filmler kullanılabilir. Bir kez orgazma ulaşma öğrenildiğinde, neye gereksinim duyulduğu partnere daha doğru ve rahatlıkla gösterilebilir. Bu başlangıçta utandırıcı gelebilir, buna rağmen vücudunuza nasıl dokunulmasından hoşlandığınızı karşı taraf ile konuşmak ve duygularınızı paylaşmayı öğrenmek çok önemlidir. Paylaşmak için doğru kelimeleri bulamıyorsanız, dokunmayı kullanabilirsiniz. Ama yine de eşinizle kullanımı kolay, ortak bir kelime dağarcığı oluşturmaya çalışmakta fayda vardır. Seks yaşamları hayal kırıklığı ile sonuçlanan birçok çiftin başarısızlıklarının temel nedeni basit , doğru bir dil kullanmamalarıdır. Sadece “Şuramı okşar mısın” demek yardımcı olmaktan çok uzaktır.
Bazı kadınlar tesadüfen bir vibratör yardımıyla orgazma kolayca ulaştıklarını fark ederler. Bir çok kadın için güvenebilecekleri bir seks aracına bağlanmak kolay değildir. Yurt dışında işlek caddelerde, “sex shop”larda sergilenen bu tür araçlar ülkemizde , bir kadının kolayca gidemeyeceği alanlarda sergilenmekte ve kadının bu tür araçlara ulaşması zor olmaktadır. Ancak internet aracılığıyla bu tür mağazalara ulaşabilirsiniz.
30 yaş üzeri
30 ila 50’li yaşlarda orgazma kolayca ulaşmanız gerekir. Eğer sizi seven ve anlayışlı bir eşiniz varsa bu daha da kolay olacaktır. Kadın için orgazma ulaşma bazen adetin hangi döneminde olduğuna bağlıdır.(Bir adet dönemi veya ayında) Ayın 2. yarısında orgazm daha sıktır. Bazı kadınlar tam adet öncesi kendilerini daha istekli hissederler ve ayın diğer dönemlerinde orgazma daha az ulaşırlar, bu da normal bir farklılıktır.
30’lu yaşlarda hala orgazma ulaşamıyor ya da ulaşmak için büyük bir zorluk yaşıyorsanız, profesyonel anlamda yardım alma zamanı gelmiştir. Türkiye’de genellikle yeni yeni ortaya çıkan kadın sağlığı merkezlerinde psikolog ve jinekologla birlikte bu işe başlayabilirsiniz. Böyle bir merkezden randevu almak için gerekli cesareti bulduğunuzda orada sıkılmadan bekleyip “Ben orgazm olamıyorum! Bana yardım edin” diyebilmelisiniz. Hekim sizin hakkınızda her şeyi soracak, fiziksel muayene yapacak, ilişkiye engel olan veya zorlaştıran organik bir sorun bulunmazsa, bir tür cinsel rehabilitasyon ve eğitim olarak algılanabilecek olan psikolojik yardım ve destek tedavileri (genellikle birkaç hafta süren) uygulanacaktır.
Orgazmın tipleri
Psiko-analizin babası Freud’a teşekkür etmeliyiz.İnsanlar daha önceleri vaginal orgazmın olgun kadınlarda, klitoral orgazmın ise genç kadınlarda olduğuna inanırlardı. Uzmanlar artık bu görüşe inanmıyorlar. Herhangi bir kadın veya birçok cinsel sağlık uzmanının da belirttiğine göre vaginal ve klitoral orgazmın arasında fark olmadığını biliyoruz. Kadınların çoğu orgazma ulaşmak için klitoral masaja ihtiyaç duyarlar. Bu hem cinsel ilişkide hem de aşk oyunlarında geçerlidir. Diğer yandan bazı kadınlar klitorisi el ile uyarmadan cinsel birleşme ile orgazma ulaştıklarını ifade etmektedirler. Bu görüşteki kadınlara göre “Orgazmı ateşleyen vaginanın kendisidir.” Bir çok seks uzmanının belirttiğine göre cinsel ilişki esnasında klitoris erkeğin cinsel organının bir bölümü tarafından aşağı ve yukarı itilerek, zaten uyarılmaktadır.
Orgazmın tetikleyicisi olarak tanımlanan diğer bir organ veya bölge ise “G” noktasıdır. Bazı kadınlar özellikle vücutlarının bu bölümünü uyardıklarında yoğun bir orgazm yaşarlar. G noktası vagina ön duvarında bulunan ve ancak denemelerle saptanan bir noktadır. Varlığını her anatomi uzmanı kabul etmemektedir. Belki her kadında yoktur. Bazı kadınlar G noktası olarak tanımladıkları noktaya, yoğun heyecan sırasında dokunulduğunda hemen orgazm olduklarını ifade etmektedirler. Klitoris orijinli bir orgazm ve vaginal orgazm olduğu kadar, G noktalı bir orgazm da olabilir. Orgazmın çeşitlerinden çok daha önemli olan istenildiğinde orgazma ulaşmak ve bundan zevk almaktır.
Eş zamanlı orgazm
Kadınların bir çoğu bize eşleri ile aynı zamanda orgazma ulaşamamalarından şikayet etmektedirler. Fakat gerçekte eş zamanlı orgazm oldukça nadirdir. Medikal bilgi servislerince yapılan ve diğer bazı anketler kadınların, partnerleri ile aynı zamanda nadiren orgazma ulaştıklarını işaret etmektedir. Eş zamanlı orgazmın daha heyacanlı ve güzel olduğu açıktır. Erkek boşalmayı (ejekulasyon) geciktirir veya ön sevişme sırasında kadının uyarılma aşamasına gelmesi için herhangi bir yöntem veya teknikle (oral seks, elle uyarma vb) daha uzun süre harcarsa orgazma birlikte ulaşmak eşler için daha kolay ve mümkün olabilir.
Çok sayıda (multiple, art arda) orgazm
Son yıllara kadar doktorlar kadınların ancak çok az bir kısmının çok sayıda veya art arda orgazma ulaştığına inanırlardı. Medikal bilgi servisleri ve diğer araştırmalar, kadınların çoğunun art arda orgazma ulaşabildiklerini göstermiştir. Bu kadının ilişkilerinde rahat , mutlu olması ve erkeğin gayreti ile mümkündür. Art arda orgazma sahip olma kabiliyetinin yaşla birlikte arttığını biliyoruz, bu bilgi bile orgazmın öğrenilen bir şey olduğunu göstermektedir. 20’li yaşlarda art arda orgazma rastlanmaz ama bir çok kadın 40-50 ve 60’lı yaşlarda art arda orgazmlar yaşayabilir.
Orta yaşta orgazm
Daha önceden belirttiğimiz gibi kadınların orgazma ulaşabilme kabiliyetleri yaşla birlikte artma eğilimindedir. Menapoz çağına yakın bu dönemde bazı problemler çıkabilir. Bu zorlukların bir çoğu hormonal değişimler nedeniyle meydana gelir. Kadınlar bu yaşlarda seksten geçici olarak uzaklaşabilirler. Her zaman geçerli olmasa da bunun başlıca nedeni hormonların azalmasına bağlı olarak vaginanın kuruması ve esnekliğinin azalmasıdır. Neyse ki günümüzde bunun üstesinden gelmek için bir çok yöntem vardır. Örneğin cinsel ilişki sırasında kullanılan kayganlaştırıcı jeller vajendeki kuruluğa bağlı ilişki güçlüklerini azaltabilir. Kayganlaştırıcı jeller her yaştaki kadın da kullanılabilir. Vaginal dokunun östrojen eksikliğinden dolayı kuruluğuna bağlı seks yapma zorluğu, östrojen tedavisi ile de ortadan kaldırılabilir. Bu tedavi kadının ayrıca kendisini daha iyi ve istekli hissetmesini sağlamaya yardımcı olabilir.
Erkekler nasıl yardımcı olabilir?
. Unutmayın ki her kadın klitoris (bızır) uyarılmasına ihtiyaç duyar. Eğer erkek olsalardı, klitorisleri penis halini alacaktı. Penis erkek için ne kadar önemli ise klitoris de kadın için o kadar önemlidir.
· Cinsel ilişkiye başlarken, okşamalarınız kadar sevgi gösterileri, güven verici bir yaklaşım, romantizm ve küçük aşk oyunları kadında cinsel isteği artırır.
· Erkek özellikle sabırlı olmalı, acele etmemelidir.
· Erkek, cinsel organlar (göğüs, dudak, vajina girişi,klitoris) veya hassas bölgelere (kasık, ense, kulak memesi, sırt , boyun,karın vb) dokunarak kadının uyarılma (plato) aşamasına gelmesine yardım etmelidir.
· Oral seks yapmak çok özel bir durum gibi algılanmamalı, serbestçe yapılabilmelidir.
· Birçok kadın, oral seks olmadan orgazma ulaşamadıklarını belirtmektedirler.
· Kadının ne istediğini göstermesi gurur meselesi yapılmamalıdır.
· İnisiyatifi kadının ele alacağı ve sevişmeyi yönlendirebileceği şekilde davranmak yararlı olabilir.
· Erkek kontrolü kaybeder ve daha önce orgazma ulaşırsa, penis ereksiyonu kaybetse bile ilişki sürdürülmeye çalışılabilir ve öpme, dokunma ile uyarmakla kadının da orgazma ulaşması sağlanabilir.
· Uyarılar içerisinde sözle telkinler ve iltifatlar da yer almalıdır (eşinize seksi ve güzel olduğunu söyleyin).
Orgazma ulaşmak, güzel bir duygudur. Yorgun, sıkıntılı, mutsuz ve gerginseniz orgazma ulaşamayabilirsiniz. Sıklıkla orgazma ulaşamıyorsanız profesyonel bir yardım almaktan korkmayınız, çünkü öğrenme ile pek çok sorunu aşabilirsiniz.
Yardım için:
· Aile doktoru,
· Jinekolog,
· Psikolog
· Çeşitli dergi ve kitaplar
· Web sayfaları
· Yakın arkadaşlarınıza başvurabilirsiniz
Erkeklerin seksüel yanıtı
Bu makale kadınlar içindir. Özellikle erkeklerin seksüel anlamda neden duyarsız olduğunu anlamakta zorlanan kadınlar içindir. Fakat erkekler de aşağıdakileri okumakla, hemcinsleri arasındaki konumlarını ortaya çıkartmayı faydalı bulacaklardır.
Cinsel istek;
Herhangi bir erkeğin seks güdüsünü anlamak bir kadın için zordur. Erkeler cinsel istek konusunda çeşitlilik göstermelerine rağmen, kadınlardan daha fazla seks güdüsüne sahip olma eğilimindedirler.
Doğa kuralı;Yüz binlerce yıl insan ırkının devamının sebeplerinden birisi, doğanın erkekleri kadınlarla birleşerek, onların içine spermlerini akıtması için programlamış olmasıdır. Bu kulağa hoş gelmeyebilir ama gerçek budur. Bir erkeğin asıl cinsel amacı penisini kadının içine sokmasıdır ve spermlerini onun içine boşalmaktır. Bir çok erkek partnerine sadık olmayı başarsa bile bilimsel gerçekler, erkeklerin mümkün olduğu kadar çok sayıda kadını döllemeye programlandığını ispatlamaktadır. Yani erkeklerin poligamdırlar. Bu konunun ana fikri insan ırkının günümüze kadar gelebilmesinin temel sebebi ilkel çağlardaki erkeklerin bir çok kadını döllemiş olması ve böylece ırkın devamını sağlamış olmasıdır.
Medeniyetin son birkaç yüzyılı ve insanın sosyal gelişimi erkekte bazı değişiklikler yapmıştır. Günümüz erkeği her gördüğü güzel görünüşlü kadını hamile bırakmaya çalışmaz ve neslin devamı için sürekli bir çaba göstermek zorunda da değildir.
Bununla beraber aşağıdakiler doğru saptamalardır.
· Erkeklerde cinsel istek daha fazladır
. Erkek kadından daha fazla cinsellik düşünür
· Zaman zaman romantik ve nazik olabilir fakat bilinç altının derinliklerinde yatan, penisini kullanarak gerçekleştireceği bir cinsel ilişkidir.
· Bir kez kadının içine girince orgazma ulaşmayı ve spermlerini boşaltmayı çok kuvvetli biyolojik bir zorunluluk olarak hisseder.
Oral ve anal seks
Cinsel isteğin düzeyine göre, çoğalma amaçlı olmasa da boşalmayı sağlamak erkek için rahatlatıcıdır. Bu yüzden erkeklerin büyük çoğunluğu oral seksi reddetmez ve küçük bir kısmı da, belki de yasak ve tabular (kızlık zarı vb ) nedeniyle anal seks yapmakta sakınca görmez.
Sıradan bir erkek sıradan bir kadına göre sekse karşı daha fazla ilgilidir ve
· Cinsel ilişki için daha kuvvetli istek duyar
· İçinde bulunduğu durumu düşünmeksizin cinsel riskler almaya,
· Sadakatsiz davranmaya,
· Seksi satın almaya çok daha yatkındırlar.
Evet, kadınlar Venüs’ten , erkekler Mars’tan. Bunun değişmesi çok zor görünse de özellikle “kadın isterse” her şey olabilir.
Ancak, istemek için neye gereksinim duyduğunuzu bilmek ve anlatabilmek zorundasınız. Bir kusur veya kazancı herhangi bir cinsin üzerine atmadan, paylaşılan güzellikleri, özellikle sevgiyi artırmak en önemli mutluluk nedeni olsa gerek.